24 Mart 2017 Cuma

Selam! Bugün benimde daha önce ne yazık ki kullanmak durumunda kaldığım ilaçlar hakkında sizleri bilgilendirmeye çalışmak için yazıyorum. Başlıktan anlaşılacağı gibi ilacın türü "antidepresan". Belli bir yaşa gelmiş -ki bu yaşın 13 olduğunu düşünüyorum- herkesin bu ilaçla alakalı ya bir deneyimi ya da bir duyumu olmuştur. Net bir şekilde ilaçların bilindiğinden eminim, kısaca.

İlaçlar yurtdışında da kullanılıyor ve Türkiye'de olan kullanım oranından daha yüksek olduğu da kesinlikle ortada. Bunu anlamamızın yolu elbette herhangi bir bağlama dayanmıyor. Sadece antidepresan ilaç kullanmanın normalleştirilmeye çalışılması, beni rahatsız ediyor.

Türkiye'de antidepresan ilaçlar neden kullanılıyor? Neden bu ilaçları kullanan insanların rahatsızlıkları tekrar gündeme geliyor?

Öncelikle ben de dahil olmak üzere ne yazık ki, iyileştiğimizi düşünerek ilaçları kullanmayı reddediyoruz. Bu aşamaya gelmeden ilaçları kullanmayı reddedenler ve en başından beri içmeyenlerde var tabii ki. Dizilerden ve fimlerden gördüğümüz ilaçları çöpe atma mantığı herkes için geçerli yani. Benim antidepresan kullanma sebebim anksiyete idi. Günümüz hastalığı diyebileceğimiz kadar normal duruyor sanırım. Yalnız, yaşayanı gerçekten zorladığı ve ne yazık ki antidepresan kullanmadan rahatlamanın pek yolu olmadığı bir rahatsızlıktan bahsediyorum. Tam olarak belirtileri, nefes alamama ve aşırı şekilde daralma olarak gözüktü bende. Toplu taşıma araçlarında -özellikle metrobüs- dayanamayarak sürekli araçtan indiğim günleri hatırlıyorum. Yani kapalı alan bir yana insanların dip dibe olması nefes almamı engelliyor gibi hissediyordum. Gözüm kararıyordu, bayılacak gibi oluyordum. Anksiyete yaşayanların pek çoğu bu belirtileri gösteriyor zaten. Yalnız söylemeliyim ki, bu belirtileri yaşayan herkes "Evet, bende anksiyete var!" dememeli. Çünkü nefes problemi sadece psikolojik tabanlı olmayadabilir. Psikiyatriye görünmek bunun en çözücü ilk adımı olacaktır.

Nefes planlaması diye bir şey duydunuz mu bilmiyorum. Ama benim yaşadığım tam olarak buydu. Nefesimi kontrol altına almaya çalışarak yaşamaya devam etmek istiyordum. İstemekten öte, beynim bunu benim iradem dışında kontrol altına almak için sürekli bana hatırlatıyordu. Biliyorsunuz ki, nefes alma eylemi bizim irademiz dışında olur. Yani nefes almanız gerektiğini düşünmezsiniz hiçbir zaman. Nefes alırsınız ve verirsiniz, sonra tekrar alır tekrar verirsiniz. Bu otomatiğe bağlanmış ve ölene kadar devam edecek bir döngüdür. İşte ben tam bu anlamda nefesimi kendim idare etmeliymişim gibi odaklanma yaşıyor ve derin nefes almaya çalışıyordum. Elimde değildi, bundan vazgeçemiyordum. Dayanamayacak gibi olduğumda psikiyatriye başvurdum. Unutmadan söylemeliyim ki ben bu rahatsızlığı yaşadığımda sınava hazırlanıyordum. Psikolojik anlamda bitirici bir sınavdı bence.

Doktor bana, yaşım ve bilgilerim gereği oksijenin hiçbir zaman tükenmeyeceğini ve ben anlamasam bile odadaki oksijenin kapı deliğinden de olsa değişeceğini böylece nefes darlığı çekmemin mantıksal bir anlamı olmadığı anlattı. Bu tamamen strese dayalı bir rahatsızlık olduğu için kontrol altına alınması gereken daha önemli şeylerde vardı. Çünkü ben mesela aklıma gelmeyecek konulardan doktoruma rahatsızlığım hakkında bilgiler veriyordum. Örneğin, evde tek başıma kalmaktan çok korktuğumu anlattığımda kesinlikle strese dayalı bir şeyler yaşadığımı ve bunun aslında içimde hep var olduğunu öğrendim. Yani kapılar tümüyle kitli olsa dahi sürekli eve birisi girecek korkusu 22 yaşında akıl sağlığı yerinde olan bir kız için fazla komik görünüyordu. Akıl sağlığımdan kimsenin şüphesi yoktu elbette. Bahsettiğim gibi, içimde hep var olan bir stresin ileriye dönük ortaya çıkma şekillerinden biriydi bu sadece.

İlaç kullanmaya başladım. İlacın bana yetersiz olduğunu hissediyordum sürekli. Uyku düzenim çok iyi değildi. En azından istediğim şekilde değildi. Doktorum bir sonraki ay için ilacın dozunu yükseltti ve bu şekilde süreç devam etti. İyileştiğime kanaat getirildiğinde ise ilacı bu sefer dozunu azaltarak bırakmam istendi ve ben tedaviyi bu şekilde tamamladım.

Kendi psikolojik sorunum bu şekildeydi ve belki psikolojik sıkıntıların en hafifi benim sorunumdu. Çünkü antidepresan ilaçlar kullanmak basite indirgenecek bir durum değildir. Herkes kullanabilir diye bir şey yoktur ve bence herkes kullanmamalıdır. Gerçekten iyi doktorların, kişilerin psikolojik problemlerini farklı yollarla halledebilmelerine olanak tanımasını isterdim. Tabii böyle bir şey için çok daha fazla zaman ve çok daha geniş kapsamlı düşünebilen doktorlar gerekli.

Şimdi gelelim, Türkiye'de antidepresan kullanımının niçin arttığına. En önemli sebep şudur ki, tedavi bitmeden kullanılmayı bırakılmış ilaçlar. Eğer bu şekilde kişi kendi kafasına göre ilaç kullanmayı bırakırsa, belki bunun bir sorun yarattığını hemen fark etmeyecek ama aylar ya da yıllar sonra büyük bir pişmanlık olarak geri dönecektir. Yani, hastalık ilerleyebilir, ya da farklı bir şekilde kişiye geri dönebilir. Bu nedenle ne olursa olsun ilaç doktorun izni dışında bırakılmamalıdır.

Antidepresan kullanımının en yaygın nedenlerinden biri de kuşkusuz depresyondur. Bugün bebeklerin dahi depresyon sürecine girdiğini görebilmekteyiz.

Türkiye'nin insanın psikolojisini bozabilecek çok fazla unsuru içinde barındırması da antidepresan kullanmak için yeterli diye düşünüyorum. Bu maddeye katılımın yüksek olacağı kanaatindeyim.

Esas rahatsızlıklar dışında, sadece keyfi anlamda antidepresan ilaçlar almak da oldukça sakıncalıdır. Vücudunuzun ve gelecek nesilleriniz için bırakacağınız genetiğinizi bu şekilde bozabilir ya da tahrip edebilirsiniz. Unutmayın ki, psikolojik rahatsızlıkların çoğu genetik yoluyla bir sonraki nesillere aktarılabilir.



Antidepresan kullananların dikkat etmesi gerektiği şeyleri sıralayacak olursak;

- Antidepresan ilaç kullanırken alkol tüketilmesi en sakıncalı maddelerden biridir. Kişiyi zehirleyebilir. Hatta daha kötü durumlara sokabilir.

- Kesinlikle bir psikiyatri onayı olmadan sadece kulaktan dolma bilgilerle antidepresan kullanımı olmaz. Eczaneler bu tür ilaçların çoğunu reçetesiz satmazlar. Keşke tüm antidepresanlar için bu durum geçerli olsa...

- Antidepresan ilaçlar kullanılmaya başlandığı ilk günlerde baş ağrısı yapabilir. Bunlar geçicidir.

- Antidepresan ilaçlar kadınların regl sürelerinde değişiklik yapmazlar. Regli ertelemez ya da öne çekmezler.

- Aile hekimleri antidepresan ilaçlar yazamazlar.

- Antidepresan ilaçlar, deneme yanılma yoluyla doğru ilaca ve doğru doza ulaştırırlar. Bu nedenle ilaçlar bünyede farklı etkiler yapıyor diye ilacı bırakmak doğru değildir.

- Pek çok antidepresan ilaç etkisini çok sonradan göstermeye başlar. Yine bu nedenle doktora "Bu ilaç bir işe yaramıyor!" diyerek gitmek yanlış olacaktır. Zaman ve sabır psikolojik hastalıkların en önemli ilacıdır.

- Antidepresan aniden bırakılırsa geri dönüşü belki aylar belki yıllar sonra tekrar ortaya çıkar. Unutulmasın ki, kandan temizlenen antidepresan sonucunda sizde eski günlerinize dönebilirsiniz. Tabii, tamamen iyileşmemiş ve ilaçları yeterince kullanmamışsanız.

- Antidepresan doz artırımı yan etkileri mümkün değildir. Çünkü uzun süredir kullanılan bir ilacın dozu da bir anda yükseltilmez. Yani normal zamanda alınan doz alınır ve artırılan dozun yarısı ile başlanır. Daha sonra istenilen doza yükseltilir.

- Antidepresan ilaçlar kullanıldığında kilo yapabilir. Bazı ilaçların ekstra kilo aldırmama gibi özel etkileri de bulunur. Fakat genel olarak keyfe göre bırakılan antidepresan ilaçların olumsuz yan etkileri olarak kilo almak kalabilir.

- Antidepresan ilaçların neredeyse hepsi cinsel yaşama zarar vermektedir. Genel olarak cinsel isteksizlik antidepresan kullanan insanların hepsinde görülür.

- Antidepresan doz aşımında muhakkak doktora başvurmak gerekir.

Antidepresan kullanımı oldukça önemlidir ve dikkatli olmayı gerektirir. Bu nedenle öncelikle kendi kendimizin takipçisi olmalı ve ilacı kullandığımız gibi beynimizle de sorunlarımızı çözmeliyiz. Bu şekilde tedavinin daha kısa süreceğini unutmayın. Bu konudaki deneyimlere dayanarak bana sormak istediğiniz sorular olursa seve seve yanıtlayacağım. Hepinize sağlıklı günler. 

SELASTROLOGY . 2017 Copyright. All rights reserved. Designed by Blogger Template | Free Blogger Templates